Perihan`IN sayfasI

İYİ Eğlenceler

PERİHANIN SAYFASI

Izlemeyin- izlettirmeyin

ayrac31.gif

Bu film neden bir Kemalist’e, vatansevere değil de Can Dündar’a havale edildi?

Sabahattin Önkibar Can Dündar’ı şöyle tarif ediyor; ''Babası MİT görevlisi, kendisinin ne olduğu ise meçhul. Dündar bir gün devrimcidir, öbür gün AB taraftarı. Bir gün İslamcıları ve PKK’yı bile kucaklayan sözde özgürlükçüdür, öbür gün Kemalist. Bir gün masa başı belgesellerini finanse eden şirketlerin sözcüsüdür, ertesi gün özel girişim düşmanı. Bir gün ÖDP’lidir, ertesi gün Ecevitçi, yani kısacası ne olduğu belli olmayan bir meçhul adamdır.''

Bu filmin neden Can Dündar’a havale edildiğinin yanıtı buradadır.

Neden Mustafa Kemal’e saldırılıyor.

Mustafa Kemal, vatan yapılan bu coğrafyada başı dik bir ulusun adıdır.

Mustafa Kemal, emperyalizme karşı ulusal bağımsızlık için sadece Türk milletinin değil, bütün mazlum milletlerin esin kaynağıdır.

Mustafa Kemal, emperyalizmin vahşetinin, işgallerinin, tankının, topunun ve kanlı çizmelerinin tarumar edilebileceğinin kanıtıdır.

Mustafa Kemal, ortaçağa ve tarikatlara karşı laikliğin ve aydınlanmanın yükselişidir.

Mustafa Kemal, birlikte yaşama adına, bölünmezlik adına, ulus devlet adına semboldür.

Mustafa Kemal, kapitalizmin kar vahşetine karşı, insanın, toplumun ve ülkenin yararını esas alan ekonominin adıdır.

Sadece Türkiye'nin tarihine değil, aynı zamanda geleceğine saldırılmaktadır.

Ruhunu emperyalistlere sunanlar, ortaçağın kalıntıları ve tarikatlar, cüzdanları için vatanı satanlar olanlar, hep Mustafa Kemal’e düşman oldular. Atatürk’ü beyinlerden temizlemeye çalıştılar hep yıllar yılı. 

Ergenekon Operasyonu

Türkiye Amerika ve Avrupa tarafından parçalanmaya çalışılırken, 'Mustafa adlı filim, bu bilince, umuda, gurura ve inanca saldırmaktadır. Bu filmin startını Graham Fuller ve Karen Fogg verdi. Amerika'nın ve Avrupa Birliği’nin bu yöneticileri ‘Türk tarihini beyinlerden kazıyın’ emrini verdiler. Her raporlarında bu yönde baskılar yaptılar. İşte işbirlikçiler o emirlerin gereğini yerine getiriyorlar.

Ergenekon adı verilen Amerikan saldırısı ile milli direncin önderleri hapse atılmış ve ülkemizi korumakla görevli Ordumuz kuşatılmaya çalışılmıştır. Bu filmin adı, afişi için kullanılan resim ve yukarıda aktardığım içeriği, Atatürk ve vatan sevgisinin beyinlerden silinmesi için üretilmiştir. Bu film 2. 'Ergenekon operasyonunun bir parçasıdır.

Özetle Mustafa filmi 

* Laikliğe karşı karşı, ortaçağın ve tarikatların, 
* Ulusal egemenliğe karşı hilafetin ve saltanatın, 
* Bağımsızlığa karşı emperyalizmin, 
* Üniter devlete karşı milleti ve ülkemizi parçalamak isteyenlerin,
* Cumhuriyete karşı holdinglerin,
* Harf devrimine karşı cehaletin,
* Türk milletine karşı Graham Fuller’in ve Karen Fogg'un yanındadır.

Bedbahtların ve efendilerinin bilemedikleri gerçek şudur ki, bu milletin beyninden Mustafa Kemal'i silmeye kimsenin gücünüz yetmeyecektir.

Mehet Akkaya


ayrac31.gif
 
İZLEMEYİN, İZLETTİRMEYİN
ÇOCUKLARIMIZIN BEYNİ YALANLARLA YIKANMASIN

atakızı (feride pınar)
From:
Sarı Zeybek 

 

LÜTFEN ÖZELLİKLE ÇOCUKLARINIZI BU FİLME GÖTÜRMEYİN...

 SİZDE GİTMEYİN , BU HAİNLERE PARA KAZANDIRMAYIN ..REKLAMINI YAPMAYIN ....

Değerli Dostlar ,
 
Saat şu anda gecenin üçü bir an evvel yazmak için klavye başına oturdum...
 
Az önce Mustafa fiminin özel bir gösteriminden geldim Biliyorum yarın bir çoğunuz bu filme gitmek isteyecek.
 
Eğer  Mustafa filmi Atatürk'ü anlatıyorsa , primatların yaşam belgeseli de can dündar denen satılmışın hikayesini anlatıyordur.
 Film en TRT nin en kötü belgesellerinden bile kötü.
 İçerik yok ...
 Mustafa Kemal Atatürk'ü anlatmıyor...
 Filmden bazı dikkat çeken noktaları anlatmaya çalışaym..
* Atatürk karga kovalamış .
*  Manastır daki okulunda Atatürk'ü canladıran şahıs efemine bir tipleme çiziyordu...
* Atatürk'ün ilk dönemlerinin referansı madam Corinne yazdığı mektuplar teşkil ediyor...
O kadar ki cepheden bile o kadına yazdığı mektuptan bahsediliyor , söz de özel duygularını açığa vuruyorlar..
*Atatürk karanlıkta uyuyamazdı , herhalde korkuyordu..
* Atatürk annesinin ikinci evliliğinden rahatsızdı o yüzden ondan kaçtı...
* Atatürk'ün arkasında uzun boylu adamların olduğu fotoğraf gösterildikten sonra , bir fransız gazetesinde ne kadar kısa olduğu vurgulanıyor...
* Atatürk kürtlere özerklik vermeyi tahhüt etmiş ve kürtlerle aykırı düşmenin ne kadar tehlikeli olduğunu belirtmiş...
* Atatürk en yakınlarını ipe gönderecek kadar acımasız bir diktatördür diyor...
* Atatürk ilk meclisi kurab dua hutbelerle açtığı halde , son bölümde dinsiz olduğu vurgulanıyor (ara yerlerde de beyinlere nakşedilmiş...)
* Atatürk Pera da İstanbul da caf caflı bir hayatın özelmi ile yanıp tutuşurken , parasızlığı nedeni ile haline ağlamış...
* Atatürk sürekli ağlarmış...(bir çok olay anlatımında hep vurgulandı )
* Atatürk (bir fransız yazarın ağzından anlatılmış ) duygsual sorunları olan bir adamdı ...
* Atatürk son günlerini çevresinde hiç seveni kalmadığı halde geçirmiş...
*Atatürk yine son ( 3-5 sene ) dönemlerini işsiz güçsüz can sıkıntısında balolar davetler içki masalarında geçrimiş...
*Atatürk zevki sefayı seven adammış , ama yine de memleket kurtarmış....
* Son sahnelerde adeta ocak başında çalıgıcıya kadeh kaldıran içki düşkünü bir adamın mizanseni yaratılmış...
Şu anda aklıma gelmeyen daha niceleri...
 
  LÜTFEN ÖZELLİKLE ÇOCUKLARINIZI BU FİLME GÖTÜRMEYİN...
SİZDE GİTMEYİN , SOROS UŞAĞI CAN DÜNDAR VE NTV'YE  PARA KAZANDIRMAYIN ...REKLAMINI YAPMAYIN .... BEN FİLME PARA VERMEDİM ..
EĞER ÇOK MERAK EDİYORSANIZ BİRAZ BEKLEYİN İNTERNETTE BEDAVA İZLERSİNİZ
 
Saygılarımla ,

ayrac31.gif

MUSTAFA FİLMİNE GİTMEYİN

ATATÜRKÜMÜZÜ BU DENLİ KÖTÜ ANCAK BU KADAR ANLATILIRDI
 
CAN DÜNDARINDA SATILMIŞ OLDUĞUNU BÖYLECE GÖRDÜM
 
 
ATATÜRKÜ, ÇARESİZ ,HER DAİM PARASIZ ,
İÇKİ DÜŞKÜNÜ,SAFA DÜŞKÜNÜ,KARANLIKDAN KORKAN
EN YAKIN SİLAH ARKADAŞLARINI BİLE GEREKTİĞİNDE ASTIRAN
 MANASTIRDAOKUDUĞU  YILLARDA  MELANKOLİK BİR HALDE DOLAŞAN SÜREKLİ AĞLAYAN
İLK MECLİSİN AÇILIŞINDA DUALARLA ZORUNLU OLARAK AÇAN ASLINDA DİNSİZ
OLDUĞUNU BASTIRA BASTIRA ANLATAN
SON ZAMANLARINDA YANINDA HİÇ BİR DOSTUNUN OLMADIGINI VURGULAYAN TEK BAŞINA ÇARESİZ İÇKİ SOFRALARINDA ALEM YAPAN BİRİSİ OLARAK PEK Bİ GÜZEL ANLATMIŞ
ANLAMADIĞIM ŞU; CAN DÜNDAR DENEN KİŞİ BÜTÜN BUNLARI BİRDE GENEL KURMAYDAN DERLEDİĞİNİ SÖYLÜYOR...
OZAMAN BUNUDA DÜŞÜNMEK GEREK...
PEKİİİİ SAYIN DÜNDAR; MADEM BU KADAR ACİZ, KÖTÜ, MELANKOLİK,KARANLIKDAN KORKAN,SAFAHAT DÜŞKÜNÜ BİRİSİ NASIL OLMUŞDA ONCA SAVAŞI YAPMIŞ ÜMMETTEN MİLLET YAPMIŞ BİR İNSANI NASIL BÖYLE ANLATIRSIN...
YAZIKLAR OLSUN !!!!
 
FELAMUR
ayrac31.gif

Atatürk ’Mustafa’yı görse...

Bekir COŞKUN

DİYELİM ki Atatürk beyaz atının üzerinde çıkageldi, yanında İsmet Paşa, komutanları, yaverler...
Aşağıda Cumhuriyet Bayramı ve herkes "Mustafa"yı seyretmek için kuyruklarda.
Atatürk, İsmet Paşa’nın kulağına eğilerek:
"Şu arkada, elinde bazuka gibi boru olan, topçu neferi midir?.."
İsmet Paşa:
"Hayır Gazi Hazretleri, o Can Dündar, muharrir... Elindeki kamera aleti, hususiyeti sinema çeker..."
"Niye atlarımızın kıçını çekiyor?.."
"Buna ’insani boyut belgeseli’ diyorlar..."
Ata:
"İlke ve inkılaplar yönü ile de belgesel imal ederler mi bu fikriyatta olanlar?.."
"Sponsor lazım..."
"Sponsor bir nevi milli şuur gibi bir şey midir?.."
İsmet Paşa:
"Hayır Gazi Hazretleri, parayı veren... Parayı kim veriyorsa, şuur o cihette nüks etmektedir..."
Atatürk:
"Pekiiii... Aziz milletimiz sinemaya girip, aziz askerlerimizin cephelerde elde ettikleri muazzam zaferleri vefa hissiyatları içinde mi seyretmekte?.."
İsmet Paşa:
"İnsani yön belgeseli hesabıyla bakmaktadırlar, gece karanlıkta önderimiz ne yapmakta..."
Ata:
"O karanlık gecelerde uykusuz kalıp bir hür vatan yaratma sancılarımın acısını anlamışlar demek ki..."
İsmet Paşa fısıldayarak:
"Hayır, bir oturuşta büyük rakı içtiğiniz, gece karanlıktan korktuğunuz ima edilmekte..."
Atatürk hüzünle:
"Buna asıl aydınlıktan korkan hilafetçiler sevinecekler... Onlar hálá dergáhlarında oturuyorlar mı İsmet?..."
İsmet Paşa:
"Hayır Gazi Hazretleri, devletin tepesinde oturuyorlar..."
"Peki, Cumhuriyet Bayramı diye neyi kutlamaktadır bu millet..."
İsmet Paşa:
"Cumhuriyetten geri kalanını..."
Atatürk, atını çevirir:
"Gidelim Paşa..." 

ayrac31.gif
Sarhoş.
Kafayı bulunca ağlayan...
Hoyrat.
Soğuk.
Kalpsiz.
Çevresine eziyet eden...
İtiraz edeni asan...
Arkadaşlarını satan...
Goygoycuların dolduruşuna gelen...
Milletten bihaber.
Hatta milleti küçümseyen...
Alay eden.
Hesabını kitabını bilmeyen...
Batı hayranı.
Sefa düşkünü.
O balo senin...
Bu balo benim, gezen.
Zampara.
Cephede bile karı-kız düşünen...
Savaşmadığı için sıkılan...
Ordu varken, çete kurmaya kalkan...
Devrimleri intikam için yapan...
Dinsiz.
Kendi heykellerini diktiren...
Megaloman.
Bencil.
Günde 3 paket sigara içen.
Usul usul intihar eden...
Psikolojik bunalımda...
Yalnız.
Çaresiz.
Basiretsiz.
Zavallı bir adam.
*
Mustafa'daki Mustafa bu.
*
Anafartalar 1 saniye.
İşgal 2 saniye.
Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten.
*
Hak edilmiş bence Oscar...
En azından Nobel.
 

Yılmaz ÖZDİL 

ayrac31.gif

iNSANi BiR RUYA.
.
- Ata’m, seninle ilgili bir film yaptılar.
- Ne güzel. Sonra?
- Sonra kavga çıktı Ata’m.
- Kimler kavga ediyor, çocuk?
- Lâik kesim kendi arasında kavga ediyor, Ata’m.
- Bak evlâdım. Sana iki kelâm edeyim;
“Cumhuriyet fikir serbestliği taraftârıdır. Samîmi ve meşrû olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.”
“Türk çocuğu ecdâdını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”
Bunları unuttunuz siz.
Sizler, aranızda kavga edeceğinize, tek yürek olup, asıl hedeflerinize odaklanmalısınız. Bir filmle benim incitilebileceğimi ya da küçültülebileceğimi düşünüyorsanız, sizler, kendi içinizde yeteri kadar kuvvetli değilsiniz.
Bak, karşı taraftan hiç ses yok..
Çünkü Onlar, sizin aranızda bir film yüzünden çıkmış olan bu kavgayı, ellerini oğuşturarak seyrediyorlar.
Çünkü, Onlar henüz hiçbir şey söylemeden, filmi seyreden sizler benim hakkımda “Sarhoş, kafayı bulunca ağlayan zayıf adam, zampara, diktatör, korkak” sıfatlarını kullanıyorsunuz.
Evet çocuk. Bu sıfatları sizler kullanıyorsunuz. Onlar seyrediyor, gülüyor..
Yarın bu kelâmları Onlar kullandığında, sizlere diyecekler ki; “Bunlar sizin kendi kelimeleriniz.”
Türk milleti zekidir demiştim hâlbuki. Gördün mü Yalnızlığımı?
Yazık. Çok yazık..
TÜRKİYE ATATÜRK,Ü TANRIYA GERİ KALAN HERŞEYİ ATATÜRK,E BORÇLUDUR.


Reha dan ( alinti)

ayrac31.gif

Belgesel‏


Bu yazıyı kaleme alan genc arkadas Antalya
Universitesi' nin,iktidara aslanlar gibi direnen  rektorunun ogludur. Bu iletiyi tek basina kaleme aldigini da ogrendim. Helal olsun bu gence. Bu yasta; bu kadar gozlem, bilgi ve ciddiyet.... Okudukca gururlandim. Ulkemizin yarini asla
 karanliklarda kalmayacak hatta bir gunes kadar parlak olacak. Ben zaten umudumu asla  kaybetmedim. .!!!



Sayın Can Dundar,

 Ben Bilkent Universitesi Bilgisayar Muhendisliği
 bolumunde yuksek lisans yapmakta olan bir oğrenciyim. Adım Ateş Akaydın.

 Ataturk ille ilgili yaptığınız belgeseli uzulerek
 soyluyorum hic beğenmedim. Ozetle belgeselde rahatsiz oldugum konular
 şunlar:
 Oncelikle, Vahdettin'in Ataturku bilinci olarak vatani  kurtarmasi icin Samsun'a gonderdiği konusundaki iddia
halen tartışılan,temelsiz ve acık soyleyim Fethullah taraftarları ve Osmanli sevdalilari
tarafindan siklikla dile getirilen bir goruştur. Boyle bir konuya belgeselinizin son derece taraflı yaklaşması kanimca cok uzucudur. Bilakis Vahdettin Ataturk icin
 tutuklama ve idam karari cıkartılmasına on ayak olmuş biridir. Ikinci olarak, Mustafa Kemal'i Ataturk yapan ve en
 buyuk savaşlardan biri Canakkale savaşına son derece az yer verilirken, Ataturk'un ozel hayatina,
 ozellikle Madame Corinne'e yazdiği mektuplara gereksiz derecede cok yer
verilmistir.
 Belgeselinizde Ataturk'un yuksek idealleri ve amaclari etrafinda sekillenmek yerine, Ataturk'un aldigi - ve
 kanimca alinmasi Cumhuriyetimiz
 icin hayati zorunluluk teskil eden - kimi kararları Ataturk'un kişiliğine zarar verecek şekilde kullanmanız kabul edilemez.
 Ozellikle Ataturk'un Ankara Meclisinin acılması sırasında takiyye yaptiğini ima eder şekildeki aciklamalariniz, Ataturk’un Lenin kozunu oynadiğini dile getirirken
 ustune vura vura “musluman ve komunist yoldaşlarım” şeklinde
 ifadelerin gectiği gazete kupurlerine ozellikle yer vermeniz, uslup acisindan cok uzucudur ve kullandiginiz ifadeler de
 Ataturk'umuzu dinsiz bir komunist gibi gostermektedir. 
Bu olaylar ile ilgili gercekler, maksatlar ve yontemler ayirt edilebilir şekilde ve duzgun
bir uslup ile sunulabilirdi ama siz bundan gordugum kadariyla kacinmissiniz.
  Ataturk'un not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşagıya değiştirecegi
 konusundaki ifadelerin pek cok kere vurgulanmiş olmasi,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının
 liderleri ve silah arkadasları nı idama gondermiş olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamina bir
 portresini yaptırmıs olmasına ve ressamin yorumlarina ozellikle yer verilmesi ve Avrupada kimi  gazeteler tarafından bir diktator olarak nitelendirilmesine ozellikle yer  verilmis olması bence Ataturk'un kişiliğine hakarettir. Yine ayni
donemdeki gazeteler Ataturk'un dunya tarihinde bin yilda bir gorulen bir dahi oldugunu beyan etmektedir. Ve sizin calismaniz, Ataturk'un butun dunyanin kabul ettigi bir dahi ve gercek bir lider
 oldugunu adeta saklamak ister bicimde secilmis gazete kupurleriyle doludur.
 Bunlar Ataturkumuzu sanki bir diktator gibi gostermektedir! Size soruyorum
 sayin Dundar siz
 Şeriatla ve Faşizmle yonetilen bir ulkede
 Cumhuriyeti getirmeyi başaran, kadınları sosyal hayata katan, nerdeyse hic okuma
 yazma bilmeyen bir halkı 10 sene gibi kısa bir surede okuma yazma bilir hale
 getiren kac tane diktator gordunuz? Medeniyet icin gerekli yol ve yordamları lutfen  diktatorlukle karistirmayiniz. Siz Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını irticai faliyetlerinden bahsettiniz mi? Kubilay
 olayindan ve Ataturke gonlunu vermis diger kemalistlerden bahsettiniz mi?
 Gercekten bir diktatorluk ve faşizm ornegi gormek istiyorsaniz
 lutfen bir İran'a bakin bir Misir'a bakin, Afganistan'a, Pakistan'a bakin. Ve hatta hatta ozellikle AKP iktidariyla birlikte son donem Turkiye'sine bakin.
 Hele hele Turkiyemizde Ergenekon gibi eşi kara carşaflı ve kendisi imam
 hatipli olan ve adı yolsuzluklara bulaşmış bir  savcının yonettiği bir dava varken, Ataturkcu dusunce derneginin uyeleri,
 profesorler, emekli komutanlar, Cumhuriyet gazetesi yazarlari, Cumhuriyet
 mitinglerini organize edenler, Cumhuriyetle yaşit olan insanlar ve halkin
 bilinclenmesine gercekten yardım eden insanlar haklarindaki suclama bile netlik kazanmadan ve onlara bildirilmeden
 tutuklanirken, ceza evlerinde olume terkedilirken ve DARBECILIKLE suclanirken, sizin cikip da Ataturk'e
 DARBECI demeniz igrenc ve acıklı bir benzetme olsa gerek! Turkiye'nin her gun PKK teroru yuzunden sehit verdigi
 gunumuzde, ulke ic savaşın ve bolunmenin eşiğine gelmişken, o kadar
 sacmalıkla doldurdugunuz belgeselinizin arasında sanki cok gerek varmiş gibi
 'Ataturk de Kurtlere Ozerklik verilmesi ile ilgili konusmustu' gibi ifadeler kullaniyor olmaniz yangina benzinle gitmek demek degil de nedir 
sayin Dundar?
 Sizin
belgeseliniz vizyona girdigi sırada  farkındamısınız ki mecliste DTPliler
 guzelim ulkemi 25 parcaya bolebilmek icin  uğraşmaktaydı?

 Ataturk'un gunde bir şişe raki bitiren, sarhoş ve yalniz bir adam olara  nitelenmiş olması ve devletin onemli meselelerinin
 tartisildigi ve Cumhuriyetin coşkusunun yaşandığı Ataturk'un sofrasinin bayagi ve sıkıcı olarak gosterilmesi de ayrı bir konu...
 
Sayin Sureyya Ciliv'inveTurkcell'in
 sponsorlugunuzu yapmaktan vazgecmiş
 olmasına şaşmamak gerek. Zaten bu karar bile nasil bir manzara ile karşilaşacagimizi işin en başindan haber vermişti.
 Zaten size olsa olsa 'Bizim Universitemizde Ataturk`u bile eleştirebilirsiniz' diyen vakıf
 universiteleri sponsor olabilirdi ve oldu.
 
Sonuc olarak ben bu belgeseli izledikten sonra sizi gercekten cok ayipladim. Siz benim eskiden tanidiğim Can Dundar
 olmaktan cıkmışsınız. Bu yapim kanimca sadece iki maksatla yapilmiş olabilir diye
 dusunuyorum. Ya siz Cumhuriyet'in ve Kemalizm'in ilkelerine ters dusup
 fethullahcilarin, yobazların ve boluculerin ekmegine yag surer bir hale geldiniz ya da entellektuel anlamda Turkiye'de vatan
 sevdasini, Ataturk sevdasini yitirmis kimi sanatcilar ve yazarlar gibi doğru bilinen ve kabul edilen degerlere radikal ve uygunsuz bir şekilde ters duşuyor olmanin sanat olduğunu dusunmeye başladiniz. 
Şahsen ben
 Turkiyenin ikinci bir Orhan Pamuk'a ihtiyacı olduğunu duşunmuyorum.

Şayet size Ataturk'umuze diktator diyen O
 Avrupadan ya da O Amerikadan
 birkac ay icinde 'Mustafa' dan oturu oduller  yağmaya başlarsa lutfen bu
 dediklerimi hatirlayiniz ve ozellikle Şevket Sureyya
 Aydemir'in 'Tek Adam''ini 
Ataturk';un 'Nutuk''unu
 tekrar ve bu sefer anlayarak okuyunuz ve Mustafa;ya Ataturk  demeyi ogreniniz!
 Vakit ayirdiginiz icin tesekkur ederim,

 Ateş Akaydın

ayrac31.gif


 
Bugün 20 ziyaretçikişi burdaydı!
Saniyedir bu sayfadasınız...