Perihan`IN sayfasI

İYİ Eğlenceler

PERİHANIN SAYFASI

Ataturkun gizemleri





Atatürk'ün Gizemleri

ATATÜRK'ÜN GELECEĞİ GÖRDÜĞÜ OLAYLAR
Atatürk 1931 yılında,2.Dünya Savaşı’nın patlamasının yakın olduğunu söylemiş ve bu konudaki düşüncelerini General McArthur'a şöyle anlatmıştı. "Versay antlaşması,1.dünya savaşı'na yol açan nedenlerden hiçbirini ortadan kaldırmadı.Tersine rakipler arasındaki uçurumu büsbütün derinleştirdi.Şimdi içinde yaşadığımız barış dönemi, sadece bir ateşkesten ibarettir.Avrupa'nın geleceği Almanya'nın alacağı tavra bağlıdır." General McArthur'a göre,savaşın 1940-1945 yılları arasında çıkacağını söyleyen Atatürk,Almanya'nın ancak Amerika'nın savaşa katılması ile yenileceğini ifade etmiştir.

Atatürk hayatının sonlarına doğruda şöyle diyordu ; "Bir dünya savaşı yakındır.Bu savaş sonucunda, dünyanın durumu ve dengesi baştanbaşa değişecektir." 



ATATÜRK, Mussolini hakkında da şu görüşlerini açıklamıştı
; Mussolini bir maceraperesttir. Milletini bir uçuruma sürüklemektedir. Her tarafa saldırıyor.Bu adam yüzünden,çok şımarmış olan bu millete dersini vermeyi çok isterdim.,lakin yakında bir küçük millet onlara layık olduğu dersi verecektir.Ve şunuda hatırlatırım ki,bir gün gelecek,Mussolini'yi kendi milleti linç edecektir." Bu görüşleri aynen gerçekleşmiştir. 




ATATÜRK'ÜN 1907'DE ÇİZDİĞİ T.C. HARİTASI
Atatürk, Kurtuluş savaşından çok önce, ittihatçıların Trakya'da 1907'de yaptıkları bir toplantı sırasında, bir Türkiye haritası çizmişti.Orada bulunanların anlattıklarına göre,o günkü Osmanlı devleti sınırlarıyla hiçbir ilgisi olmayan ve o zaman hiçbir anlam veremedikleri bu harita, gelecekte, yine Atatürk'ün kuracağı Türkiye Cumhuriyeti'nin haritası olacaktı.Haritada bugünkü sınırlarımıza uymayan tek bir fark vardı.Atatürk, bizden ayrılmasına gönlünün bir türlü razı olmadığı Kerkük'ü de Türkiye topraklarına katmıştı.


15 YIL HÜKÜM SÜRECEKSİN...
Atatürk hakkında yapılmış birçok kehanet vardır.Bunların en ilginci onun el falına bakan bedevinin söyledikleridir. Mustafa Kemal arkadaşları ile Bingazi'ye, Trablusgarp savaşına katılmaya gidiyordu.Yolda bir bedevi'ye rastladılar.Bedevi el falına çok iyi baktığını ve genç subaylara da isterlerse bakabileceğini söyledi.

Hepsi ellerini açarak bedevinin söylediklerini dinlemeye başladı.Sıra Mustafa Kemal'e gelince, o önce baktırmak istemedi ama arkadaşlarının ısrarı karşısında, sonunda o da elini bedevi'ye açtı.Bedevi ele bakar bakmaz yerinden sıçradı ve heyecan içinde ; "Sen padişah olacaksın" dedi ve ilave etti "15 yıl hüküm süreceksin." Genç subaylar gülüştüler ve yollarına devam ettiler. Aradan yıllar geçti, Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı oldu.Cumhuriyetin 14.yılında hastalandı. Karaciğeri kötüye gittiğinde çevresindekiler ona "Artık içme Paşam" dediler. Atatürk onlara bir zamanlar yolda rastladıkları falcı bedevi'yi hatırlattı ve gülerek ; "Arap vaktiyle söylemişti, Bizim padişahlık nasıl olsa 15 yıl sürecek...Hesapça bu son senemizdir..." Yıl 1938 'di...



ATATÜRK'ÜN GÖRDÜĞÜ SON RÜYA

26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmıştı.Prof.Dr.Afet İnan,olayı şöyle anlatıyor :
"O geceyi rahatsız geçirdi,ilk hafif komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki açıklamasında" : "Demek ölüm böyle olacak" diyerek "uzun bir rüya gördüğünü" söyledi ve "Salih'e söyle ,ikimizde bir kuyuya düştük,fakat o kurtuldu" dedi.
Atatürk'ün,burada "kuyuya düşme" sembolü ile gördüğü rüya vizyonu,kendisininde söylediği gibi ölümün habercisiydi. Salih Bozok'un kuyudan kurtulması ise bilindiği gibi,Atatürk'ün vefat ettiği gün ,buna çok üzülen Salih Bozok'un da intihar etmesi ve sonunda onun kurtarılmasını simgeliyordu. İşte bu ATATÜRK'ün son rüyası idi...

 cakt6nwh.jpg

ATATÜRK ün EN SEVDİĞİ HİKAYELERDENMİŞ

Arada kendi anlatır, arada baskasına anlattitir, hep gulermis. (F. R. ATAY)

Yesilaycı bir profesor bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere Sormus:
"Bir eşegin onune iki kova koysanız. Biri su dolu, biri raki.Hangisini icer?" Cevabi kendi veriyor:
"Tabii suyu."
Gene bitirmiyor soruyor: "Neden?"
Arkadan bir bekri söz alıyor. Yuksek sesle cevaplıyor.
"Esekliginden."
Ataturk bu cevaba bayiliyor. Guluyor, guluyor.

Bir aksam Orman ciftliginde yanında erkanı, acik havada oturuyorlar.
Rakilarini yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir ciftci cocuk çalışıyor. Ataturk el edip, çağırıyor. Soruyor:
"Soyle cocuk: Bir eşegin onune iki kova koysan. Biri raki dolu, biri su. Hangisini Icer?"
Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi PaSa Hazretlerinin ve yanındaki Muhterem zevatın onunde rakı kadehleri.

Devletin en buyukleri...
Esas vaziyetine geciyor:
"Rakiyi kumandanim!"
Ataturk kahkahayi basıyor. Herkes saskin. Ata onlara donuyor. Muzip:

"Aman beyler! Neden diye sormayin"

iste kendisiyle barisik bir lider, kimseyle kavgalı degil.. Kendi kendini eleştirebiliyor.diktator hiç değil...)
Kendinle barışık değil vede elestiriyi kaldiramayacaksan lider/yonetici olmayacaksın... 

 

 
Bugün 184 ziyaretçikişi burdaydı!
Saniyedir bu sayfadasınız...