Perihan`IN sayfasI
İYİ Eğlenceler
PERİHANIN SAYFASI
FIKRALAR


Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
-Aranızda müslüman olan var mı ?
Korkudan kimse bişey diyemez. Biraz sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar:
-"Ben müslümanım" der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:
-"Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin?" der.
Yaşlı adam epeyi bir hayvanı kestikten sonra "ben yoruldum başka birini bul" der.
Adam bu sefer kanlı bıçakla tekrar camiye girer ve sorar:
-"Aranızda başka müslüman var mı ?"
Az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
-Ulan iki rekat namaz kıldırdım diye müslüman mı olduk simdi?"
IKINIZI DE HARCARIM
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar.
Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır...
- Bayan Jones... Beni tanıyor musunuz? Yaşlı teyze cevap verir :
- Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz
taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli
yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım
dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla
kazanmak için herkesi satarsınız...
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam
ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar :
- Peki Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor
musunuz? Kadın yine cevaplar :
- Elbette tanıyorum. Çocukluğumda ona dadılık yapmıştım.. Tembel,
ödlek ve alkolik adamın tekidir.. Etrafında bir tek dostu yoktur ve
herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor..Yine herkes
şokta.. Bütün salonu bir uğultu kaplar..
Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki
tarafin avukatını da kürsüye çağırır ve ikisine de eğilmelerini
söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar...
- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım


- Bayim, duvardaki tuslarin hic birine dokunmayacaginiza soz verirseniz bizim cok ozel tuvaleti kullanabilirsiniz.' diyerek yardimci olur.
Adam tesekkur eder, ihtiyacini giderdikten sonra gozleri karsisindaki duvarda bulunan ve ustunde IS, IH, TP ve OTC yazan rengarenk tuslara takilir.
Biraz tereddut eder, soz vermistir. Ancak merakini yenemeyerek IS yazan birinci tusa dokunur. Altindan fiskiran ilik su aninda adamin altini yikar.
Erkekler tuvaletinde boyle bir luksu hic yasamamis adam, daha buyuk bir haz beklentisi icinde IH tusuna basar. Sonuc, bekledigi uzere olaganustudur. Bu kez ilik su yerine pufur pufur bahar cicegi kokulu ilik hava, nazik yerlerini kurulamaktadir...
Hanimlar tuvaletinin tuvalet otesi bir sey olduguna inanan adam tereddutsuz TP tusuna uzanir. Bu kez de talk pudrasinin oksayici etkisiyle kendinden gecer.
Son tusun daha gorkemli bir etkisi olacagina kuskusu olmayan adam hemen ona da basar. Gozlerini acip hatirladigi ilk sey, hastanede uzandigi yatakta kendisine dogru egilmis endiseli hemsirenin yuzudur.
- Ne oldu bana?' diye sorar aci icinde, - son hatirladigim sey, hemsirelerin ozel tuvaletinde uzerinde OTC isaretli bir tusa basmak.'
- Biliyorum der hemsire; OTC otomatik tampon cikarici demektir. pipiniz yastiginizin altinda...


YOK ARTIK KESMEK )))
Varlikli capkinin erkeklik organinda bir ciban cikar.
Turkiyede hangi doktora gitse aldigi cevap,
"Kokunden kesilmesi lazim. Yoksa olursunuz!" olur.
Arkadaslari Fransayi onerirler. Gider, basvurmadigi doktor kalmaz. Cevap aynidir. Amerika' ya gider. Cevap degismez. Cok kizar.
Bir zenci doktor, adama acir,
"Kimseye soyleme, Afrikada bizim kabilenin buyucusu dedemdir,sana yardimci olabilir" der adresi tarif eder.
Adamcagiz, Afrika' ya gider. Kabileyi ve Buyucu dedeyi bin bir guclukle bulur.
Utanarak buyucu dedeye,
"Butun doktorlar kokunden hemen kesilmesi lazim.Yoksa yakinda olursun dediler" diye uzuntu icinde derdini anlatir.
Buyucu dede muayene eder ve kendinden emin bir sekilde guler,
"Korkma! Tam zamaninda beni buldun!"
Hemen bitkilerden ve yabani hayvan diskilarindan bir merhem yapar. Guzelce surer, sarar.
"Her aksam bana gel, 7 aksam merhem surmemiz lazim" der.
Adam sevincle ayrilir. Her aksam gelir, merhem surulur, 7.gun aksam yine merhem surulur. Tedavinin iyi gittiginden emin ve mutlu bir sekilde, cok az konusan buyucuye sorar,
"Nasil kesilmesinden kurtuluyor muyum?"
Buyucu agir agir basini sallar. Cubugundan emin bir eda ile duman ceker. Dumani magrur bir eda ile uflerken,
"Yok artik kesmek. Yarin gece Ay dogarken kendiliginden dusecek."
SOSYAL IMKANLAR

diyarbakır'li bir ibne ile Bursa'li bir ibne E-5'te musteri beklerken sohbete baslamislar.
birakiiler.
restoranta, sonra bara, oradan da otele, isimiz bittikten sonra da evimize birakirlar'.

PROFESÖR ve ÖĞRENCİ
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!"
Ögrenci: "O zaman ben uçuyorum..."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sınavda öğrenciye takmış ve sınavının basarışız
geçmesi için elinden geleni yapmiş.
Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım - demiş.
Yolda yürürken iki torba buldugunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise
para var.
Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: "Para olan çuvalı seçerdim..."
Profesör: "Ben akıl olan çuvalı seçerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu seçer...
Profesör çok sinirlenmis, öğrencinin not defterini alip içine "Öküz" yazmis.
öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamiş : "Sayın profesör, imzanızı
atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz."- demiş.
TURK'UN NEYI MESHUR
Fransız, İngiliz, Alman, Rus, İranlı, Holandalı, bir de bizim Temel barda sohbet ederlerken sıra gelmiş memleketlerini övmeğe..
İngiliz, "Arkadaşlar.." demiş "Bizim biramız çok meşhurdur.. Harika biralar üretiriz içmeğe doyamazsınız.."
Fransız hemen girmiş konuya
"Bizim kızlarımız meşhurdur.." demiş, "Öpmeye kıyamazsınız.."
Alman içini çekip
" Hey gidi memleketim.." demiş, "Biz öyle arabalar üretiriz ki binmeğe doyamazsınız.."
Holandalı hemen atılmış,
"Evlerimiz.." demiş, "Bizim dünya şirini evlerimiz meşhurdur.."
Bizim en meşhur şeyimiz övüncümüz KGB'dir.." demiş Rus, "Dünyanın bir ucunda sinek havalansa haberdardır!.."
Söz ona gelince İranlı
"Halılarımız.." demiş, "Yumuşacıktır ve çok meşhurdur.."
Sonra hepsi birden suskun oturan Temel'e dönmüşler.. Temel sakin sakin bakmış onlara ve gülerek başlamış söze..
"Arkadaşlar bizim delikanlılarımız meşhurdur!.." demiş.. "Öyleki, alır Fransızın kızını, içer ingilizin birasını, atar Almanın arabasına, götürür Holandalının evine, yatırır İran halısının üzerine, çatır çatır öper, değil kocasının, KGB'nin bile ruhu duymaz.."
KARADENİZ FIKRASI
Temel ile Dursun Amerika' da itfaiye teşkilatında iş bulurlar.
İşe başlar başlamaz yangın ihbarı alınır. Çok katlı bir binada yangın çıkmıştır. Acilen binaya ulaşırlar ancak itfaiyeci merdiveni çalışmaz... Bunun üzerine Dursun hemen yukarı çıkar, Temel aşağıda kalır. Dursun aşağıda bekleyen Temel' in kucağına yukardan çocukları atmaya başlar. Dursun atar, Temel tutar, kaldırıma koyar. Dursun atar, Temel tutar... Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken beşinci çocuk zenci çocuktur... Dursun bırakır, ama Temel yakalamak için kollarInI açmaz. Çocuk paat (!) yerde. Bir zenci çocuk daha... Temel yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde.. Bir zenci çocuk daha atınca Temel yukarı bağırır:
- Yaniklari atma !.. yaniklari atma !..

İki sarhoş mezarlıkta içiyorlarmış, o sırada bir cenaze alayı gelmiş. Sarhoşlardan biri, ben bir bakayım kimmiş diye cenazenin yanına sokulmuş...
-Hayrola arkadaş neden öldü acaba demiş...
Cenaze sahibi,
- meftamız çok içerdi alkol yüzünden öldü demiş...
Buna canı sıkılan sarhoş arkadaşının yanına gelmiş
- artık içmeyelim adam, alkolden ölmüş der... 5 dakika sonra bir cenaze daha gelir... Bizim sarhoş merakla,
-bu da mı alkolden öldü diye sorar...
Cenaze sahibi
-hayır, rahmetli sağlığında hiç içmezdi, alkolden nefret ederdi der,
sarhoş koşa koşa, arkadaşının yanına gelir ve
-hadi içelim arkadaşım der, içenle içmeyen arasında
sadece 5 dakika var...

BABA MI DİYİR
Adamın biri askere gitmiş iki çocukla, eve dönmüş bi bakmış masada 3 çocuk! bağırıp çağırmaya başlamış:
- "Abovv..ula kaltak! bu çocuk nerden çikmiştir? bizim iki çocugimiz vardi, çocuk benim değildir!!!" diye.
Karısı gayet sakin:
- Eeee sana baba mı diyir? oturmuş yoğurdunu yiyir!

İki sarhoş mezarlıkta içiyorlarmış, o sırada bir cenaze alayı gelmiş. Sarhoşlardan biri, ben bir bakayım kimmiş diye cenazenin yanına sokulmuş...
-Hayrola arkadaş neden öldü acaba demiş...
Cenaze sahibi,
- meftamız çok içerdi alkol yüzünden öldü demiş...
Buna canı sıkılan sarhoş arkadaşının yanına gelmiş
- artık içmeyelim adam, alkolden ölmüş der... 5 dakika sonra bir cenaze daha gelir... Bizim sarhoş merakla,
-bu da mı alkolden öldü diye sorar...
Cenaze sahibi
-hayır, rahmetli sağlığında hiç içmezdi, alkolden nefret ederdi der,
sarhoş koşa koşa, arkadaşının yanına gelir ve
-hadi içelim arkadaşım der, içenle içmeyen arasında
sadece 5 dakika var...

BABA MI DİYİR
Adamın biri askere gitmiş iki çocukla, eve dönmüş bi bakmış masada 3 çocuk! bağırıp çağırmaya başlamış:
- "Abovv..ula kaltak! bu çocuk nerden çikmiştir? bizim iki çocugimiz vardi, çocuk benim değildir!!!" diye.
Karısı gayet sakin:
- Eeee sana baba mı diyir? oturmuş yoğurdunu yiyir!
Saniyedir bu sayfadasınız... |