|
form mailerdan 31.08.2008, 22:40:45 da gönderilmiş olan metin:
Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.
Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.
Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.
ghots_man
Mahkeme
Yalandan secdeye yatanlar gibi
Riyaya sığınıp avunmam beyim.
Helaline haram katanlar gibi
Asla ziyanımla övünmem beyim.
Zulüm edenlerin kafaları dar
İblislik yapmanın neresinde kar
İnsanım çok şükür vicdanımda var
Hasmım zorda kalsa sevinmem beyim.
Dünün zorbaları uslanmış sanki
Çakallık yapanlar aslanmış sanki
Vicdan aynaları puslanmış sanki
Ben olsam yanlışı savunmam beyim.
Hazan davaların en sonuna bak
Hardal danesini gözetirmiş Hak
Hâkimler hâkimi düzeltir mutlak
Hükmün yanlış deyip dövünmem beyim
Erdogan Bektas
form mailerdan 21.11.2008, 10 .14 da gönderilmiş olan metin:
Çilehanelerde dünü arayan
Samimi bir dostta; yönü arayan;
Dostlar bir, bir ecel içti gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Ömrümün takvimi bitmek üzere
Bedenim dünyadan gitmek üzere
Baykuş dama çıkmış ötmek üzere..
Kırlangıçlar geldi, göçtü gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Dostunum diyenler hançer vuruyor
Kara çalı başta bağdaş kuruyor
Gönlüm yine senli hayâl kuruyor..
Hayâllerim seni seçti gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Hedefi ararken; SEN DUR! Dediler
Ayağa kalkarken; OTUR! Dediler
Riyanın adına; HATIR! Dediler
Bak; hasretim çiçek açtı gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Gönlümün en büyük isyanıydı bu
Yüreğimin sönmez dumanıydı bu
Yarım sevdaların devamıydı bu
Yokluğunda her şey hiç ti gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Dört duvar arsına seccade serdim
Cananım; canımda sana yer verdim
Gecenin ferc’inde ifrit’i derdim..
Bülbüllerim benden kaçtı gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Temmuz’da üşüdüm, Ocak’ta yandım
Kıpkızıl güneşin altında dondum
Maddeyi görmedim; ben sana döndüm..
Karanlığım ışık saçtı gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin..
Sızılarım artar doktor bulamam
Gözden yaşlar damlar; hakim olamam
Buralarda sensiz fazla duramam
Zulüm feryadımı biçti gelmedin
Eylüllerin hükmü geçti gelmedin
REHA
ŞİİR İŞTE OKU
gitme...
bir yanımı huzura yasladım kollarında
bir yanımı güvene..
gözlerin gözlerime denk düştü bir akşam üstü
ellerin ellerime
yüreğin yüreğime denk düştü
anla...ve
gitme...
gitme...
daha yapacaklarımız vardı...
yağmurda ıslanmak gibi...
sırılsıklam bir öpüş borcun kalmasın bana
anla.... ve
gitme...
gitme...
gözlerinde uyanmamıştım daha sabahlara
mahmurluğumu tenine bulaştıramadım...
izin ver, dört mevsim yaşamalıyım yanında
anla... ve
gitme...
gitme...
alışacaktım senden arta kalan bir yalnızlığa
elbet yokluğunda üşüyecektim..
henüz erken işte....
anla... ve
gitme...
gölgeler düşse de yüreğinin üstüne güneşi sakın söndürme,ümit yoksa eğer yaşam çok uzak kalır insana,unutma senden bir tane daha yok.
|
form mailerdan 26.10 .2008, 20:40:15 da gönderilmiş olan metin:
MAVİ GÖZLÜ DEV, MİNNACIK KADIN
VE HANIMELLERİ
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
ebru_1970ebru
zeki
Size form mailerdan 08.11.2008, 19:48:52 da gönderilmiş olan metin:
selam bu siteyi hazırladığın için çok teşekkür ederim ellerin dert görmesin
Zamandır, engelleyemediğim
Hayattır yaşamadığım
Bir kuyudur çıkamadığım
Karanlık bir gecedir korktuğum
Çaresizliktir çözümüm
Varım ama yokum
Her geçen saat aleyhime
Boş bir ömür geçiyor beyhude
form mailerdan 23 .11.2008, 13.30 da gönderilmiş olan metin:
DOSTLARINIZ BOL OLSUN
Lütfen Dostlarınızla Dost olmasını bilin Dostlarınızı asla incitmeyin
Dostları Kazanması çok zordur Kaybetmesi çok kolay
Kolay kaybolan dostlardan olmayın
Sizi hissettiği an Dostunuzun yanında olmasını bilin
Dostluk bunu gerektirir
Dostlarınızın güvenini sarsmayın Kalbini kırmayın
Kırılan kalbin tamiri tamircisi yoktur
Dost Gonca bir Güldür
Asla Soldurmayın Sevginizle Sulayın
Canlı tutun Gelişmesini sağlayın
Asla çıkar dostluğuna yanaşmayın
Dostluğunuzun özünde Sevgi olsun
Saygı ve Hoşgörüde mutlaka olsun
Sevgi ile yaklaşın Hoşgörü ile paylaşın
Paylaştıkça Saygı duydukça
Dostluklar büyür Çoğalır
Paylaşacak bir şeyim yok demeyin
Tatlı bir dil Güler bir yüz Dosta yeterlidir
Dost Korkmayın sizde kabarık bir cüzdan
Taşlaşmış bir vicdan aramaz
Bir tebessüm Samimi sıcak bir yaklaşım yeter ona
Ne olur Dostunuza bir tebessümü Çok görmeyin
Sıcacık Sevgi dolu yüreğinizi Hissettirin ona
Sevgisiz bir dünya düşünülemediği gibi
Dostsuz bir toplumda düşünülemez
Yüreğinizden sevginiz hiç eksilmesin
SEVİNİZ SEVİNİZ SEVİNİZ
Sizden önce sizin için koşacak
Sizden önce sizin için coşacak
Sizle beraber ağlayacak gülecek
Sizi yarı yolda bırakmayacak
DOSTLARINIZ BOL OLSUN
Muhittin Beşe (Tokur79)
form mailerdan ,02.12.2008 19:01 de gönderilmiş olan metin:
GÜL ANNE…
Hani
‘’Geçti onca yıllar…’’ derler ya bazen şairler…
Veya
‘’Dün gibi eski günler, hatıralar…’’ diye söyler yazarlar…
Ya da
‘’Anlaşılmıyor beraberken,
Kıymet bilin yanınızdayken…’’ diye anlatır bazı dostlar…
Çoğumuz anlamayız ya…
Öyle ya…
Kendi doğrularımızla geçerken günler, yıllar…
Ve bir gün bir bakılmış ki solmuş Gül’ler
Güllü yüzler…
Onca yollar aşılsa da istense de artık,
Öpülemiyor eller…
Gecenin bir vakti
Dökülse de heceler ağızlardan,
Yansa da yürekler yalnızken…
Islansa da resimler bakılırken,
Ve yazarken, okunurken satırlar…
Olunmuyor işte birlikte yaşam kredilerimiz biterken…
Yoksa elden gelen hiçbir şey eğer,
Sarılsın geride kalanlar birbirlerine o zaman
Daha vakit varken…
Elbet vardır herkesin kendi
Gül’ü,
Güllü yüzü…
Öpsün herkes kendi gülünü…
Biz de ellerinizden öpelim sizin
Güllü hanım…
Bir kerecik gülüversen, güldürüversen ne olur…
Hadi
Gül anne…
Hani önümüz bayram da…
Tuncay D.Kalemoğlu,
|
