Perihan`IN sayfasI

İYİ Eğlenceler

PERİHANIN SAYFASI

Bir bayrak ruzgar bekliyor


guvercin17nj8didz2_1_.gif
guvercin17nj8didz2_1_.gifguvercin17nj8didz2_1_.gifguvercin17nj8didz2_1_.gifguvercin17nj8didz2_1_.gif



boykot20.jpg

BAYRAK

Ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü !
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.

Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;
Yer yüzünde yer beğen,
Nereye dikilmek istersen,
Söyle , seni oraya dikeyim!...

Arif Nihat Asya



ZAFER TÜRKÜSÜ

Yaşamaz ölümü göze almayan
Zafer, göz yummadan koşar da gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi
Gürleyen sesinle doldur gökleri
Zafer dedikleri kahraman peri
Susandan kaçar da coşana gider.


Bu yolda herkes bir ey delikanlı
Diriler şerefli ölüler şanlı
Yurt için döğüsen başı dumanlı
Her zaman bu sandan, o sana gider.

Faruk Nafiz  ÇAMLIBEL




NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Toprak bedenimi sarsa
Bayrak gönlümdeki yarsa
Selam edirneden karsa
Adım, Adım yürüyene

Yeseviden başlayan yol
Hacı bektaş, yunus kol, kol
Hepsinde bir beraber ol
Gönül sözü dinleyene

Çağlar açtım, çağlar dürdüm
Yirmi dört boy hayat sürdüm
Dünyaya adalet ördüm
Medeniyet dinleyene

Üç kıtada ayak izim
Üç kıtada dilim sözüm
Türküm, türküm diye sazım
Avaz avaz söyleyene
Ne mutlu türküm diyene


KOLSUZ        

 

Sağ kolu kesilmiş omuz başından,

Dev adımlarıyla bir yolcu gitti:

Solunda bir kılıç gibi sallanan

Tek kolu anlattı, bu bir yiğitti.

 

Bir dağdı, gölgesi kararttı yolu,

Ardınca yürürken içim yaş dolu

Canlandı gözümde kesilmiş kolu

Sınırda düşmanı göğsünden itti.

Faruk Nafiz  ÇAMLIBEL



header_left.gif



 BİR BAYRAK RÜZGAR BEKLİYOR

Şehitler tepesi boş değil,
Biri var, bekliyor..
Ve bir göğüs nefes almak için
Rüzgâr bekliyor.

Türbesi yakışmış bir kutlu tepeye,
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş Meçhul Asker diye?

Destanını yapmış, kasideye kanmış...
Bir el ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer
Öpsün diye faniler.

Öpelim temizse dudaklarımız...
Fakat basmasın toprağına
Temiz değilse ayaklarımız.

Rüzgarını kesmesin gövdeler...
Sesinden yüksek çıkmasın
Nutuklar, kasideler!

Geri gitsin alkışlar, geri...
Geri gitsin ellerin
Yapma çiçekleri!

Ona oğullardan, analardan
Dilekler yeter...
Yazın sarı, kışın beyaz
Çiçekler yeter.

Söyledi söyliyenler demin...
Gelin süngülü yiğit, alkışlasınlar,
Şimdi sen söyle, söz senin!

Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor...
Ve bir bayrak dalgalanmak için
Rüzgâr bekliyor.

Destanı öksüz, sükûtu derin
Meçhul Askerin...
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;

Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli...
Kim demiş Meçhul Asker diye....

Arif Nihat Asya


 ŞEHİDİM…ÂH ŞEHİDİM!…
Dağların eteğinde kol geziyor ihanet
Canlar yüce Mevla’dan fanilere emanet
Türk’e kurşun sıkana lanet, binlerce lanet!...

Hilalin gölgesinde uykuya dal şehidim
Beratın yüce Kur’an, kefenin al şehidim

Dizlerimin dermanı, gözlerimizin feri
Zalimin karşısında görmeliydin neferi
Mübarek al kanınla suladın dört bir yeri

Karanlık dünyamıza ışık oldun şehidim
Göz pınarlarımıza kan yaş doldun şehidim

Göğüs kafesimizde vatanımız bengisu
Alaca karanlıkta kalleşler kurar pusu
Düşlerimizi yıkar acı barut kokusu

Tarihte ak bir sayfa, gedik açtın şehidim
Fitne, fesat ve şerden, koşup kaçtın şehidim

Melekler ebediyet üfleyince özüne
Semadan harman harman nurlar indi yüzüne
Eğilip bükülmedin, sadık kaldın sözüne

Seninle hüzünlendik, bin kez öldük şehidim
İçimizdeki yası bine böldük şehidim

Posta güvercinleri acı düşürdü öze
Dalgalanan bayrağın sureti düştü göze
Yüksek seciyenizle bu millet çıktı düze

Nice canlar boy verdi toprağında şehidim
Kâinatı seyrettim yaprağında şehidim

Yeri göğü inletti, can yaktı âh ü zârın
Ziyaretgâhı oldu meleklerin mezarın
Gözbebeklerimize değiverdi nazarın

Sen gittin ya kavruldu yüreğimiz şehidim
Ölümünle yıkıldı direğimiz şehidim

Gönül göğünde güneş, belisin yüce dağın
Yıldızlarla donandı, asumanın, otağın
Urbaların kan revan, saçların darmadağın

Gönül bahçelerinde güller soldu şehidim
Toprak senin kanınla vatan oldu şehidim
Bugün 26 ziyaretçikişi burdaydı!
Saniyedir bu sayfadasınız...